Zerdüştiliğin başlangıcı “Kayumers” olarak kabul edilir. Kayumers, Farsça’da “topraktan yaratılan” anlamına gelmektedir. Arapça ve diğer Sami dillerinde de Adem “topraktan yaratılan” anlamına gelmektedir.
Zerdüşt, kendisinden önce mevcut olan Mecusilik dininin esaslarını yeniden düzenlemek isterken, yeni bir din ortaya koymuştur. Zerdüştiliğin kutsal kitabı “Avesta’dır”. Zamanla Avesta’ya bazı ilaveler yapılarak “Zend-Avesta” meydana gelmiştir. Zerdüştün ne zaman yaşadığı ise tartışma konudur. Bazı kaynaklar M.Ö. 7. [1] YY ,bazı kaynaklar[2] M.Ö. 6. YY’da yaşadığını öne sürmektedir.
Bu dinde birçok dinde olduğu gibi cennet, cehennem, melek, kitap, ahret inancı da mevcuttur. Bu inançta Hürmüz ve Ehrimen ilahları yer alır. Ehrimen şeytana benzemektedir. Asıl ibadet edilmesi gereken Hürmüz’dür. Bu inanış biçiminde düalist akım yer almaktadır. İyilik ve kötülük, hayır ile şer her zaman mücadele içindedir.
Zerdüştilik’te ibadet, İslamiyet ile benzerlik gösterir. Demek istediğim, namaza başlamadan önce abdest alınır, eller ve ayaklar yıkanır. Fakat Zerdüştler namazını günde 2 kere kılarlar ve güneşe doğru yönelerek kılarlar.
Rivayete göre, Zerdüşt, Avesta isimli kitabı vahiy yolu ile almıştır. Çoğu mitoloji ve dinde olduğu gibi Nuh Tufanı da Zerdüştilik’de yer almaktadır. Zerdüştler için yıldızlar, güneş ve ateş kutsaldır. Her evde ateş bulunması gerekmektedir ve bu ateşi bir rahip eldiven ve ağzında bir peçe ile yakmaktadır. Çünkü kutsal ateşin kirlenmemesi gerektiği düşünülmüştür. Ateş bu dinde tanrının sembolüdür.
Ölmek üzere olan bir kişinin yanına din adamı çağrılır. Başında Avesta’dan parçalar okunur ve hastaya tövbe ettirilir. Hastanın ağzına su damlatılır. Hastanın odasına şeytanı kovsun diye bir köpek alırlar, üzerinde buhur yanan bir ateşi de odaya koyarlar.
KAYNAKÇA
[1] R.Gregory, Gods and Men, London p.87
[2] T.Ling a.g.e s. 75.